Yasal Sorunlar


KKTC de Yargı Bağımsızlığı ve Adalet Bakanlığı

Hazırlayanlar: Av. Orhan Arsal   ve Av. Şengül Göksu

Emekli Yüksek Mahkeme Başkanı Taner Erginel ile Yargı Bağımsızlığı ve Adalet Bakanlığı ile ilgili söyleşi (8)



Yüksek Mahkeme Başkanının odasındaki yazıda "Amacımız KKTC Mahkemelerini dünyanın en adil Mahkemelerinden biri haline getirmektir" diye yazmaktadır.


Soru 1: Yüksek Adliye Kurulu Sisteminin iyi bir sistem olduğunu söylüyorsunuz. Ancak son zamanlarda Mahkemelere yönelik şikayetler gittikçe artmaktadır.

Cevap 1:
Haklısınız. Bu şikayetler üzerinde durmak ve çözüm aramak gerekir. Şikayetlerin önemli bölümü icra sisteminin çalışmamasından kaynaklanmaktadır. Bu konuyu daha önceki söyleşimizde ele almıştık. Yaptığımız söyleşi gerek Diyalog gazetesinde gerekse Facebook ta yayınlandı. Orada önerilen yöntemlerle veya uygun başka bir yöntemle bu sorunun mutlaka çözülmesi gerekir. İcra sorunu tüm yargıyı olumsuz yönde etkilemektedir. Bu sorun çözülmeden KKTC yargısının kusursuz bir yargı haline gelmesi mümkün değildir. İcra sorununu en erken zamanda çözmeye çalışmalıyız.

Soru 2: Şikayetler sadece icra ile ilgili değil. Kararların adaletsiz olmasından ve davaların gecikmesinden de şikâyet edilmektedir.

Cevap 2
: Yargıya yönelik her şikâyet önemlidir. Bu şikayetler üzerinde ciddiyetle durmamız gerekir.

Dünyada bir ülkede yargıya güvenilmesinin o ülkeye sayısız faydaları vardır.  Bu faydalardan biri de halkın daha mutlu olmasıdır. Yargının adil olması  halkın mutluluğu dahil her şeyi etkilemektedir.

Yapılan şikayetlerin her biri ile ilgili ciddi bir araştırma yapmalıyız. İsterseniz diğer şikâyet konularını başka yazı dizilerinde ele alalım. Her bir şikâyet konusunu etraflı bir şekilde incelememizde yarar vardır. Yüzeysel bilgilerle hareket etmemiz doğru değildir.

Yargının durumu ile ilgili genelde şunları söylemek istiyorum. Doğru bir görüş sahibi olabilmek için önce Mahkemelerimizi dünyanın en adil mahkemelerinden biri haline getirme idealini benimsememiz gerekir. Bu ideali benimsediğimiz zaman tüm dünyayı tarama ve daha fazla bilgi edinme gereği duyarız. Bu sanıldığı kadar zor bir iş değildir. Yeterli emek harcadığımız ve bugünün teknolojik olanaklarından yararlandığımız zaman tüm dünya Mahkemelerinin durumu konusunda  sağlıklı görüş sahibi olabiliriz.

Ben şahsen kendi imkanlarımla bu konuda araştırma yapmaya çalışıyorum. Yaptığım araştırma ve gözlemlerde vardığım sonuçları yazılarımda ve yazdığım kitaplarda meslektaşlarımla paylaşmaya çalışıyorum. Son olarak yazdığım "Kusursuz Yargı Oluşturma Çabaları" isimli kitapta bu konudaki görüşlerimi özetledim.

Ancak hemen ekleyeyim yargıyı mükemmel hale getirmek için bulduğum ve oraya attığım görüşler kesinleşmiş görüşler değildir. Genç hukukçuların daha kapsamlı çalışmalar yapması ve daha sağlıklı sonuçlara varması gerekir. Ben  onları teşvik etmek  amacıyla  yazıyorum. Onların çalışmalarına yardımcı olacak görüşler öne sürmeye ve onları tartışmaya teşvik etmeye çalışıyorum.


Soru 3: Yaptığınız araştırma ve gözlemler sonunda dünya yargısının genel durumu ile ilgili nasıl bir sonuca vardınız?

Cevap 3
: Dünyada etkili bir şekilde uygulanan Anglosakson (Common Law) sistem ve Kontinenetal sistem olmak üzere iki farklı hukuk sistemi bulunmaktadır. Tarafsız bir gözle incelediğimiz zaman Anglosakson sistemin daha adil olduğu sonucuna varırız.  Uygulandığı ülkelerde halk yargıya daha fazla güvenmekte ve yargıçlara daha fazla saygı duymaktadır.

Kıbrıs Türk Halkına İngiliz döneminden  beri Anglosakson sistemi uygulanmaktadır. Geçmişi anımsayanlar veya araştırma yapanlar geçmişte Kıbrıs Türk Halkının da yargıya büyük saygı duyduğunu ve şikayetçi olmadığını görürler. Daha sonra şikayetler başladı ve gittikçe arttı. Bu bozulmanın nedenini doğru saptamamız gerekir.

Anglosakson sistem daha adil olmakla birlikte bu sistemin de sorunları veya deyim yerinde ise hastalıkları vardır. Bu nedenle  Anglosakson ülkelerin yargısında da bozulmalar olmaktadır.

Bu bozulmaların bir nedeni Anglosakson hukuk sisteminin temel ilkelerinden şu veya bu nedenle uzaklaşılmış olunmasıdır.  Diğer nedeni ise Avrupa Birliğinin  etkisiyle  Kontinental ilkelerin Anglosakson hukuk sistemi içine kabul edilmesidir.  İngiltere hukuk sisteminin bile bu nedenlerle sorunlar yaşadığını düşünüyoruz. İngiltere gibi KKTCde de benzer  sorunlar yaşanmaya başlanmıştır. Türkiyede uygulanan hukuk sistemi Kontinental sistem olduğu için bu sistemindeki bazı ilkeler  KKTC ye de gelmiş ve  çelişkili bir uygulama  ortaya çıkmıştır.  

Yargının süratlenmesi ve daha adil hale gelmesi için  hukuk sistemimizin temel ilkelerini öğrenmek ve titizlikle uygulamak zorundayız. Anglosakson sistemin temel ilkeleri ile bağdaşmayan değişikliklerden sakınmalıyız.

En büyük tehlike yargıdaki sorunları görenlerin yüzeysel bir bilgiden hareket ederek çözümü hatalı bir yönde aramalarıdır. Sorunların çözümünü hatalı yönde  arayanlar sistemi düzeltme yerine daha fazla bozacak önlemler alabilirler. Bu durum bir hastalığa yanlış teşhis koymaya ve yanlış tedavi uygulamaya benzer.  Bu durumda  yargımızın düzelmesi olanaksız hale gelebilir.

Soru 4: KKTC yargısında Anglosakson sistemin temel ilkelerinden uzaklaşmanın bozulmalara neden olduğunu söylüyorsunuz. Bu temel ilkeler nelerdir. Bozulmanın nedeni nedir?

Cevap 4:
Kanımca bozulmanın en sık rastlanan nedeni bir sorunla karşılaşıldığı zaman yeterince araştırma yapılmaması ve hatalı bir değişiklik ile sorunlara sorun katılmasıdır.

Yargıda bozulmanın  nedenlerinden birinin  Kontinental hukuk sistemi kurallarının bilinçsizce Anglosakson sistem içine alınması olduğunu gördük.  İki sistemin temel kuralları ve çalışma şekli birbirinden farklı ve hatta  ters olduğu için sorunlar ortaya çıkmaya başlamıştır. İki sistemin farkı trafiğin yolun solunda veya sağında  gitmesine benzetilir. Hatalı önlemlerle trafiğin bazen yolun solunda bazen ise sağında hareket etmesine benzer bir   durum yaratılmaktadır. Hatalı çözümlerle iki sistemi bir biri ile karıştırmamak gerekir. 

Kusursuz Yargı Oluşturma Çabaları isimli kitabımda bu sorunları anlatmaya çalıştım. Oxford Üniversitesi dahil İngiliz üniversiteleri bu kitapla ilgilendiler ve alma gereği duydular . Tercüme edip kütüphanelerine koyacaklarını ve yardımcı ders kitabı olarak hukuk öğrencilerinin yararlanmasına sunacaklarını söylediler.  Kitapla bu denli ilgilenmelerinin nedeni sadece KKTC de değil İngilterede de hukuk sisteminde  meydana gelen bozulmaların ve Anglosakson hukuk sisteminin temel ilkelerinden ayrılmaların  inceleme  konusu  yapılmış olmasıdır.

Kitapta özetle İngiltere dahil geçmişte sistemin temel ilkelerinin doğru uygulanması nedeniyle yargının daha adil olduğu fakat daha sonra çeşitli nedenlerle bozulmalar başladığı ve Kıbrıs'ta da buna paralel olumsuz değişimler olduğu anlatılmaktadır.

Soru 5: Bu sorunları çözmek için Adalet Bakanlığı özlemleri dile getirilmektedir. Bu konuda ne diyeceksiniz?

Cevap 5:
Kanımca Adalet Bakanlığına geri dönmek bugün şikayet edilen sorunların kat kat artmasına neden olacaktır. Bu şikayetleri önlemek için yapılması gereken en doğru iş Adalet Bakanlığına geri dönmek değil Yüksek Adliye Kurulu Sisteminde bulunan hataları düzeltmektir.

Yüksek Adliye Kurulu Sistemi yani Adalet Bakanlığının iptal edilerek yargı ile ilgili tüm kararları verme yetkisinin çoğunluğu Yüksek Mahkeme yargıçlarından oluşan bir kurula verilmesi dünyada bir ilktir.  Başarılı olması,  KKTC ve tüm Türk Ulusu için kıvanç kaynağı olacaktır. Diğer devletler de bu hedefe ulaşmaya gayret edeceklerdir. Çünkü yargı bağımsızlığını kusursuz uygulayabilmek  tüm dünya devletlerinin idealidir. 




Soru 6: Yüksek Adliye kurulunun hatalı kararları yok mu?

Cevap 6:
Yüksek Adliye Kurulunda bazı kararların hatalı olduğunu ve eleştirilmesi gerektiğini kabul ediyorum. Ancak yıllarca bu kurulda görev yapmış birisi olarak alınan kararların  hiçbirinde  siyasi  etkilenme olmadığını söyleyebilirim. İleride Adalet Bakanlığına dönülmesi ile siyasi etkilenmeler başlayacak ve yargının saygınlığına gölge düşecektir. Bugün meydana gelenlerden kat kat daha fazla adaletsizlikler olacaktır.

Soru 7
: Adalet Bakanlığına dönülmesine karşısınız. Bu konuda kesin bir görüş sahibisiniz.  Bu görüşünüzün hatalı olma olasılığı yok mu?

Cevap 7:
Ülkemizdeki demokrasi uygulaması seçmenlerin verecekleri oy karşılığında siyasilerden hizmet beklemelerine dayanmaktadır. Bu nedenle siyasiler yargıya etki edebildikleri anda önemli davası olanlar siyasilere koşacaklar ve siyasilerin yargıçları etkilemesini isteyeceklerdir. Bu etkiyle davalarını kazanmaya çalışacaklardır. Bu koşullarda o siyasiye oy vereceklerini söyleyeceklerdir. Yargıç ise atanmasında söz sahibi olan ve terfisini dolayıyla kaderini etkileyen siyasinin etkisinde kalacaktır. O zaman ülkemizde ne adalet kalacaktır ne de Yargı Bağımsızlığı.

Buna karşılık  Yüksek Adliye Kurulu sisteminde bulunan hataların biraz özen gösterilerek  giderilebileceği kanısındayım. Geçmiş tecrübelerimizin yeni meslektaşlara yararlı olabileceğine inandığım için bu konudaki görüşlerimi anlatma gereği duyuyorum. Sistemin geriye gitmesine izin vermeyeceklerini ümit ediyorum.

Bitti